Vize Ret Oranı Artıyor

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

(TBMM) – CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komitesi’ndeki Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde, “Yusuf Yerkel isimli şahsın, ki bu şahıs 301 madencimizi kaybettiğimiz o faciadan sonra hafızalarımıza madenci tekmeleyen birisi olarak kazınmıştır, mesela, ben Frankfurt’ta ticaret ataşesi olmasını içime sindiremedim, sindiremem de. Herhalde başarılı olmamış ki en son duyduğumuz kadarıyla ‘Sen bildiğin işi yap kardeşim, bırak ataşelikle falan uğraşmayı. Sen tekmelemeye devam et’ demişler, Futbol Federasyonu’na göndermişler ‘Futbol topunu tekmele’ demişler” halinde konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Kurulu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu’nun 2025 yılı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Sayıştay raporu görüşüldü.

CHP Manisa Milletvekili Bakırlıoğlu, komitede şöyle konuştu:

“Schengen vize müracaat ret oranında gerçekten de çok önemli bir artış kelam konusu. 2023 sayılarına baktığımız vakit, yüzde 16,1. Evet, genel prestijiyle bakıldığı vakit, bütün ülkelere totalde baktığınız vakit, Schengen vizesinde müracaat ret oranında önemli bir artış kelam konusu ancak mesela, 2017 yılında totalde yapılan müracaatların yüzde 8’i, 2015 yılında yüzde 6,21’i reddedilirken totalde, Türkiye’nin ret oranı yüzde 3,9’muş; bugün bu oran yüzde 16,1’e çıkmış, bu da büyük bir sorun. Artık, vize ret sorunu var, bir de randevularda çok önemli badire var; bunu siz de biliyorsunuz, benden evvelki arkadaşlarım da bunu lisana getirdi. Birtakım ülkelerden özellikle randevu almak bile neredeyse imkansız. ABD’ye birinci kere başvuran insanların 2025’in Ekim ayına randevu aldığı söylenmekte, Polonya’da çok önemli kahır var ve alışılmış, bu kahırlar da bir şeylerin karaborsasına… Ortada bir şey yoksa olmayan bir malın da karaborsası oluyor; bu, karaborsanın da çıkmasına sebebiyet vermiş. Basından takip ettik, önemli savlar var. Buna nazaran, Schengen vizesine başvuran yurttaşlar randevu alamadıklarından ve bu yüzden de randevuların karaborsaya düştüğünden bahsediliyor. Bilhassa birkaç yıldır Polonya için vize müracaatlarında bu sorunu ortaya çıkmış. Vize müracaat merkezlerinin randevu sistemlerini yakalayabilmek için bot yazılımlar üretildiği ve acentelerin ikaz sistemi kurarak randevuları öncesinden satın alıp randevu arayan vatandaşlara yüksek fiyatlarla sattığı savlar ortasında; bunu da kıymetli olarak buluyoruz.

Kariyer dışı büyükelçi atamaları kamuoyunda çok önemli biçimde yansılara neden oluyor. Mesela, Yusuf Yerkel; ben bir Manisa Milletvekiliyim, Yusuf Yerkel isimli şahsın, ki bu şahıs 301 madencimizi kaybettiğimiz o faciadan sonra hafızalarımıza madenci tekmeleyen birisi olarak kazınmıştır, mesela, ben Frankfurt’ta ticaret ataşesi olmasını içime sindiremedim, sindiremem de. Herhalde başarılı olmamış ki en son duyduğumuz kadarıyla ‘Sen bildiğin işi yap kardeşim, bırak ataşelikle falan uğraşmayı. Sen tekmelemeye devam et’ demişler, Futbol Federasyonu’na göndermişler ‘Futbol topunu tekmele’ demişler.

Mesela, kamuoyunun gündeminde olan Hâkim Bağış, biliyorsunuz, arkadaşlarımız da anlatmışlardır, Çek Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi olarak atandı. Bu ‘bakara makara’ ile bilinen arkadaşımız, eski milletvekili; daha sonra herhalde vazifeden alındı, onun yerine kim atandı diye bakıyorsunuz, onun yerine de eski Barolar Birliği Lideri Metin Feyzioğlu atandı yani gelen gideni aratır durumda.

Kimler var? Mesela, Şaban Dişli, çok tartışmalı isimlerden birisi; cürmün kişiselliği unsuru var lakin Şaban Dişli’nin kardeşi eski milletvekili, bu FETÖ darbesinde yargılanmış ve 141 sefer ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmış birisi. Lahey Büyükelçisi olarak atanıyor.

Mesela, Merve Kavakcı, çok tartışılan isimlerden birisi; ailesindeki herkes bir yerlerde, Merve Kavakcı da açıkta kalmamış, o da nereye atanmış? Kuala Lumpur Büyükelçisi olarak atanmış. Diğer kimler var? Murat Mercan mesela, eski milletvekili.”

Gürer: “Aktif diplomatik pasaport sayısı, kırmızı, yeşil ya da başka pasaportlar olarak ne kadar”

Komisyonda konuşan CHP Niğde Milletvekili Gürer de şunları kaydetti:

” Somali’ye Oruç Reis’i gönderiyoruz. Biliyorsunuz ‘Mavi Vatan’ dedik, ‘Türkiye etrafındaki denizlerden doğal gaz arıyoruz, petrol arıyoruz’ dedik lakin soluğu Somali’de aldık. Uzun süreçte buralarda doğal gaz ve petrol araştırması yapılacak fakat Somali benim izlediğim kadarıyla korsanlarıyla başı belada olan bir bölge. Denizde bu araştırma yapılırken orada bu güvenlik nasıl sağlanacak? Oradan çıkan gazın bölgeye satılması, petrolün satılması, Türkiye’nin gelir sağlaması güzelimize sarfiyat de astarı yüzünden değerliye gelir mi? Dışişleri’nin bu bahiste fikri ne? Zira daha evvel Sudan’a gidildi ‘Tarım yapacağız’ dendi, gittiler, geldiler, heyetler, harcamalar derken Cumhurbaşkanımız bir gece kararnameyle ‘Sudan’la ilgili kurulan şirketi feshettim’ dedi. Artık, Somali yerine niçin Türki Cumhuriyetlerine gidip doğal gaz-petrol aramıyoruz da daha Somali’de korsanların olduğu bölgede bu türlü arayışlar içindeyiz?

Aktif diplomatik pasaport sayısı, kırmızı, yeşil ya da başka pasaportlar olarak şu anda ne kadar? Vize müracaatlarının olumsuz sonuçlanması sadece göçmenlere mi yönelik, yoksa Türkiye’nin siyasal dokusuyla ilgili de ülkelerin Türkiye’ye olumsuz yaklaşımının tesiri var mı? Ülkemiz yurt dışı ülkelerle alakaların yanı sıra, etrafımızda başka ülkelerle sıfır dış siyaset noktasından kaçıncı evreye evrildiğini bilmediğim kadar siyaset değişkenliği yaratılıyor? Burada Türkiye’nin yarar ve menfaatler bu kadar değişkenlikle olumlu mu gelişiyor yoksa Türkiye bundan kaybediyor mu?

Sizin birtakım değerlendirmelerinizde üçüncü dünya savaşına yönelik de yaklaşımlarınız var. Türkiye bu çeşit bir algıyı ve anlayışı kaldırabilecek ekonomik yapıya sahip olmadığı halde bunu niçin kullanma gereksinimi duyuyorsunuz?”